- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 30 Mayıs 2025, Cuma 19:42
- 59 kez okundu
Bugün 27 Mayıs.
Türkiye tarihinde sadece bir darbenin değil, demokrasiye dair büyük derslerin tarihidir bu gün.
Ama 27 Mayıs’ın gölgesinde unutulan başka bir demokrasi ayıbı daha vardır:
Bir şehrin, halk iradesine sahip çıktığı için cezalandırılması.
Evet, Kırşehir’in “il” statüsünden alınarak bir gecede “ilçe” yapılmasından bahsediyorum.
1954 seçimleri…
Dönemin iktidarı Demokrat Parti (DP), Türkiye genelinde büyük bir zafer kazanmıştı.
Ancak Kırşehir’de işler beklendiği gibi gitmemişti.
Kırşehir halkı tercihini Osman Bölükbaşı’nın liderliğini yaptığı Cumhuriyetçi Millet Partisi’nden (CMP) yana kullanmıştı.
CMP, Demokrat Parti’ye tam 10 bin oy fark atarak ilin tüm milletvekilliklerini kazanmıştı.
Bu sonuç, dönemin Başbakanı Adnan Menderes’i fazlasıyla rahatsız etti. Sandığın verdiği mesajı anlamak yerine, siyasi hırsına yenik düştü.
Ve tarihe geçen utanç verici bir kararla, Kırşehir’i il olmaktan çıkarıp Nevşehir’e bağladı.
Bir şehir, sadece muhalif oy kullandığı için cezalandırıldı.
“Ben ne dersem o olur” anlayışıyla hareket eden bir iktidar, Anadolu’nun kadim Ahi şehrini cezalandırıyordu.
Kırşehir’in sadece coğrafi değil, kültürel, tarihi ve manevi değeri de hiçe sayılmıştı.
Ahi Evran’ın mirasına sahip çıkan, Anadolu’nun irfanıyla yoğrulmuş bu topraklar, siyaset oyunlarına kurban edilmişti.
Bu karar, sadece bir şehirle sınırlı değildi.
“Bize oy vermeyen herkes dersini alır” mantığının tezahürüydü.
O dönemin seçim sistemi “kazanan her şeyi alır” ilkesine dayanıyordu. Kırşehir halkı da tercihini açıkça ortaya koymuş, iradesini sandığa yansıtmıştı.
Ancak sandık sonucu iktidarın hoşuna gitmeyince, halk iradesi hiçe sayıldı.
Ama Anadolu halkı susmaz.
Kırşehir eğilmedi, boyun eğmedi.
12 Haziran 1957’de yeniden il statüsünü kazandı.
Yine sandık kuruldu, yine halk konuştu.
Kırşehir bu kez 23 binden fazla oy farkıyla Demokrat Parti’ye karşı daha da güçlü bir şekilde durdu.
Bu yaşananlar, Türkiye siyasi tarihinde kara bir lekedir.
Demokrasi, sadece kazanmak değil, kaybettiğinde de halk iradesine saygı göstermekle anlam kazanır.
Ne yazık ki 1954’te bu sınav verilemedi.
Bugün 27 Mayıs.
Hatırlamak, hatırlatmak ve bir daha yaşanmaması için ders çıkarmak günü.
Bir yandan askeri vesayete karşı demokrasinin savunulduğu bir gün.
Ama aynı zamanda halk iradesine karşı işlenen diğer yanlışların da hatırlanması gereken bir gün.
Bir şehir, iradesine sahip çıktı diye cezalandırılamaz.
Kırşehir'in onurlu direnişi, siyasi tarihimize altın harflerle yazılmıştır.
Kırşehir’in yaşadığı bu haksızlık, demokrasi tarihimizin unutulmaması gereken acı derslerinden biridir.
Kırşehir cezalandırılmadı, aksine onurlandı.
Hakkı yendi ama iradesinden ödün vermedi.
Ve bu onur, hâlâ Anadolu’nun taşında, toprağında, dilinde yaşamaya devam ediyor.
Değerli Kırşehirli okuyucular sizlerin yorumu nedir?
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
06.01.2025 CAMİ ÖNÜNDE RAHMETE
-
14.12.2024 GEL VATANDAŞ UCUZ RAKIYA GEL
-
27.11.2024 ‘KAFİR OLDUĞUNU İLAN EDENLERİN CESEDİNİ CAMİYE GETİRMEYİN’
-
24.07.2024 MEYDANLARDA AŞURE ŞOVU
-
01.12.2023 Yahudi Kissinger’in ateşi bol olsun
-
23.04.2023 CUMA GÜNÜ BAYRAM
-
13.04.2023 YAHUDİ DEVLETİ YİNE KAŞIYOR
-
01.05.2022 SAHURSUZ İFTAR EDENLER VAR YA
-
01.03.2022 28 ŞUBAT
-
11.02.2022 URGANLA BÜST YIKACAKMIŞ